31 Ocak 2011 Pazartesi

Trafik

Haftanın şiiri - 10 Ocak 2011
Merhaba,
Önümüzde ki birkaç hafta genç şairlere yer vereceğim bu sayfalarda.. Bunlardan ilki aşağıda (Zafer Ekin Karabay), ümit ederim beğenirsiniz...Sağlıcakla kalın :-)
Cem..
Not: Şairi daha iyi tanımanız için, bir yazıyı en alta aldım, Can Dündar imzalı..
--------------------------------------------------
TRAFİK
kentin baskısı kaldı bize
ve
ışıkları trafiğin ya da kazası
oysa biz hep bir düş kazası
nda
yitirdik arkada
şlarımızı
karşıdan karşı
ya geçerken
eli b
ırakılan çocuklardı
k

o insan kalabal
ığı
ndaki
son gülümsemesiydi annemizin

sonra hangi tarafa geçsek kar
şıda kaldık!


 Zafer Ekin Karabay
Şairin İntiharı
Bir süredir masamın üstünde tek sayfa bir mektup duruyor.
"
Şuna bir göz at" diye elime tutuşturulmuş
bir mektup...
13 Eylül 2002 tarihli... Düzgün bir el yaz
ısıyla yazılmış
.
En üstte büyük harflerle "Asl
ında bütün mesele neydi?" yazı
yor:
"Hani, ‘Hayat
ın neresinden dönülse kardır’ dizesi var ya Nilgün’ün, canım benim, ben yaşamın neresinden döneceğimi çoktan belirlemiştim. Nilgün Marmara’nın 29 yaşında, S. Plath’in şubat ayında intihar etmesi, benim de 29. yaşımın 29 şubatında intihar etmemi gerektirmezdi. Ama madem ki yaşamda kalmaya kendimi ikna edemiyordum, o zaman bir tarih belirlemeliydim ve 29. yaşımın 29 şubatını seçtim. Bu yüzden ‘Şubatta Saklambaç’a bir yığın başka sırla birlikte intihar edeceğim tarihi de gizlemiştim. Ne var ki, kitabımı bir türlü bastıramadım (o kitabı görmeden ölmek bana nasıl acı veriyor bilemezsiniz). Ama şimdi..."İlk okuyuş
umda burada durdum. Devam etmeye korktum.
Sonra merak
ı
m yendi korkumu...
Okudum:

***
"Ama
şimdi yaşamımın bu ayrım noktasında hiçbir yerde huzur bulamadığıma göre bu tarihi bekleyecek gücüm de kalmadı. Hem Zebercet de belirlediği tarihten önce intihar etmemiş miydi? (Kimbilir belki kendimle barış
abilseydim...)
Yerle
şik Yabancı’ydım her yere Metin Abi... Sen yanarak öldün ve ben ne yangınlar geçirdim sana ulaş
abilmek için.
Daha ne kadar dayanabilirdim, herkesin bir ba
şkasının acısı pahasına mutlu olduğu yaş
ama?
Tüm arkada
şlarımı
ve sevgilim Meral’i çok seviyorum.
Beni affedin."
***
Mektubu ileten arkada
ştan öğrendim sonrasını
...
"
Şair - yazar - akademisyen Zafer Ekin Karabay o mektubu yazdığı gün, Eskiş
ehir’de intihar etti."
Neden peki?
"Asl
ı
nda bütün mesele neydi?"
"
Şiir hem yitiş, hem kurtuluştur" diyen bir ş
air, niye 29’unda kemerine asar kendini?..
"Ya
şamdan daha büyük olma isteği mi? 30 yaş kırgınlığı mı
?
Ma
ğrur bir an mı
?"
Hay
ı
r!
Mesele (Mayakovski’den Kaan
İnce’ye, Van Gogh’dan Nilgün Marmara’ya, Jack London’dan, Hemingway’e kadar) bütün sanatçıların, vicdan sahiplerinin, hayatı
sevenlerin meselesi:
Ozan
ın, başkalarının acısı pahasına elde edilen mutluluğ
u kabullenememesi...
Alaattin Topçu’nun deyi
şiyle "hayatın ağırlığı karşısında insanın hafifliğini", "N’apalım, dünya böyle" diye geçiş
tirememesi...
Sokaktaki tevekkülle ba
ş edememesi... Sokaktakilerden olmayıp, onları dönü
ştürmeye de gücünün yetmemesi...
Ve "kendiyle bar
ışıp" haksızlığa alışarak yok olmaktansa, intihar ederek var olmayı
tercih etmesi...
Nilgün Marmara da "Ey, iki ad
ımlı
k yerküre/ senin bütün arka bahçelerini gördüm ben" deyip gitmedi mi?
***
"Son mektup"un üzerinde bir not var:
"Bunu Kül’de yay
ınlarsanı
z sevinirim" deyip muzipçe soruyor:
"Nas
ı
l sevineceksem?"
Sonra da bu talepteki tutunma çabas
ı
na dikkat çekiyor, parantez içinde:
"Bu da hâlâ ya
şamak istediğ
imi mi gösteriyor nedir?"
Son kitab
ını göremeden ölmüş bir ozanın son mektubunu yayımlatma isteği... Vahşeti yüreğinde hisseden "yabancı"nın dayanı
lmaz bozgunu...
"Kaç
ış değil onlarınki, reddediş
", biliyorum.
Ama yine de "Bu reddiyenin ba
şka yolları olmalı
" diyorum.
Bunca haks
ızlığı ve bizim onca haksızlığa alışmışlığımızı böyle yumruk gibi yüzümüze vurmadan, canına kı
ymadan...
Bizi
şiirsiz, ş
airsiz koymadan...
Hayatla ba
şa çıkmanın ozanca bir yolu olmalı
...
Çünkü Karabay’
ın dediğ
i gibi;
"Yolculu
ğa çıkmışlar için hem limansa ş
iir, hem de gemi..."
O gemiyi en son
şair terk etmeli...
candundar@superonline.com              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder